21 Aralık 2010 Salı

Necil Kazım AKSES (1908 – 1999)


-          Besteci, öğretmen, kültür ataşesi, okul/sanat kurumu yöneticisi

-          Müziğe kemanla başlıyor, bir süre piyano dersleri de alıyor ancak Mesut Cemil beyle tanışınca (Almanya’dan) viyolonsele yöneliyor. Daha sonraları Joseph Marx’ın öğrencisi (ki ileride Akses’in de hocası olacak) Sezai Asal’dan ders alıyor. Viyolonsel, Akses’in eserlerinde ağırlıklı olarak yer alır.

-          Aynı dönem İstanbul’a dönen ve  Darül Elhan’da hocalık yapmaya başlayan C.R.Rey ile armoni çalışmaya başlıyor (Dubois sistemi). Bu sayede Fransız repertuarı (Debussy, Franck, Gabriel Dupont) ile de tanışıyor. Akses bunu “Rey bize öyle besteciler tanıtıyordu ki! Türkiye’de o zaman Beethoven, Mozart, Haydn ve zorlukla Wagner’i tanırdık... C.R. Rey yepyeni bir ufuk açtı. Empresyonistleri ve ona yönelik bestecileri gündeme getirdi. Debussy, Franck, Dupont’un bir kenteti ki, bugün bile bu besteciden konuştuğumda hala bilene rastlamıyorum… Franck’ın triosunu dinledikten sonra dünyam değişmişti…” sözleriyle nitelendiriyor.

-          Akses okuduğu İstanbul Erkek Lisesi’nde bir Trio kuruyor.

-          1926 – 31: Lise biter ve Akses Viyana’ya Müzik Akademisi’nin Viyolonsel ve Müzik Teorisi bölümlerine kabul edilir. Orada Joseph Marx ile teori ve kompozisyon çalışır. 1931’de ise Kompozisyon bölümünden mezun olur.


-          1930: Wozzeck’in dünya premier’ini izler (hocası Marx’la).

-          1932: Çekoslavakya’da (Prag Devlet Konservatuarı) Josef Suk ve Alois Hába’nın öğrencisi (Çeyrek ton sisteminin kurucusu)
          * Mete Operası (1 Perde)
          * Çiftetelli Senfonik Dans (Ballad’a bir hazırlık?)

-          1934: Türkiye’ye dönüş ve Bayönder Operası (2 ayda besteler). Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 15.yılı kutlamaları sebebiyle verilen iki opera siparişinden biri (diğeri Saygun; Taşbebek)
Bayönder Operası’nın metni Atatürk’e ait. Sahnelenme: Ankara Halk Evi (bkz. Say 151 – Atatürk ve Opera)

       -      1936: A.D.K.’nın kuruluşu ve Hindemith'le çalışmalar

- Bartok ve Adnan Saygun’la Adana’nın Osmaniye ilçesindeki folklor araştırmalarına katıldı

Ahmet Adnan Saygun, Ferhunde Erkin, Necil Kazım Akses, Cemal Reşit Rey ve Antonio Saldarelli.

       -      1948: A.D.K. Müdürü

       -      1949 – 50: M.E.B. Güzel Sanatkar Genel Müdürü

- 1954: Bern Kültür Ateşesi
- 1955: Bonn Kültür Ateşesi
- 1957: Federal Alman Cumhuriyeti Birinci Sınıf Hizmet Nişanı
- 1958 – 60: Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü

-          1966: 1. Senfoni
-          1969: Konçerto 1969
-          1971: Yeniden Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü (kendi isteğiyle 1972’de emekli)
-          1981: Atatürk Sanat Armağanı ve “Barış için Savaş” senfonik şiir
-          1988: 5. Senfoni “Atatürk Diyor ki Retorik Senfoni” (Büyük koro, çocuk korosu, tenor solo or ve büyük orkestra için)
-          1992: 6. Senfoni: Ölümsüz Kahramanlar bariton solo ve koro ile yalnızca ilk bölümü tamamlanabildi

Başlıca Eserleri:
4 Yaylı Çalgılar Dördülü, 4 Konçerto (2’si Viyolonsel [İdilVlc. ve Ork.]diğerleri Viyola ve Keman için), 3 Opera (Mete, Baynder, Timur [1956]), Bir Divandan Gazel (tenor solo ve ork.), Konservatuar Marşı, 50. Yıl Marşı, Ballade 1947), Itri’nin Nevakâr’ı Üzerine Scherzo (1970), Barış İçin Savaş (Senfonik Şiir), Orkestra Konçertosu (1976), Piyano için Minyatürler (1936)

Yaratıcılığı:
-           
      * Büyük boyutlu senfonik eserler ağırlıklı. Tarcan’a göre: “Akses’in eserleri Joseph Marx’tan öğrendiği ‘yeni romantiklik’ ile Türk müziğinin bir kombinasyonudur. Eserlerinin boyutları büyük, orkestrasyonu çok dolgun ve stili karmaşıktır.”

-        * Uzun cümleler, karmaşık armonik yapı (yığınlara varan)
-        
            * Motivik (çekirdek) yapıyı sıklıkla parçalıyor ve bu da bir dağınıklık hissi yaratabiliyor (en azından ilk kez dinlendiğinde)

-          * Koyu orkestral tınılar
-         
,            *  Atonalite izlenimi veren yoğun kromatik yapı ancak son dönemlerinde daha yumuşak bir yazı = Aleatorik unsurlar
-          Klasik formları kırma çabası. 4. Senfonide Klasik form anlayışını kırmak için Viyolonsel’i solo çalgı olarak kullanır (Sinfonia Romancesa Fantasia1984)

Diğer: Almanca'dan Türkçe'ye opera çevirileri

  I. Dönem (1929 – 34): Henüz kendi stili oluşmamış. Minyatür piyano eserleri, (Cl., Alt. Saksafon ve Piyano için) Allegro feroce; Beş Türk Piyano Parçası (1930) dönüm noktası çünkü melodik yapıda makam arayışları armonide ise dörtlülerin egemen olduğu ve Türk Beşleri’nde görülen etkiler ortaya çıkıyor.

II.       Dönem (1934Türkiye’ye dönüş – 1975)
Halk ve Geleneksel müzik etkileri. Halk müziği çok seslendirme çalışmaları ve giderek daha özgün eserler (Örn. 1. Quartet 1945-46: ikinci bölüm Zeybek ve takibi Saba makamı izlerini taşıyan bir füg); Ballade (1947) 1 halk müziği ve 1 tsm teması olmak üzere toplam 2 tema. Çengi harbi usulü (2+2+3+3). Sevilen bir eser bkz. CD kitapçık.

-          Ayrıca bu dönem opera ve sahne eserleri (Örn. Shakespeare’in “Julias Caesar” oyununa bakır üflemeliler için Sah. Müz.) yer alıyor

-          1940’lara değin piyano ya da piyano eşlikli eserleri ağırlıkta. Atonal oluşumlar dikkat çekiyor. Ancak bir yandan makamsallık da var (ileriki dönemlerde genel olarak giderek soyutlaşan bir anlayışla).

III.     Dönem (1976 – 1999)
Teknik değişimler:
1)      Aleatorik (raslamsal) yapı (ilk olarak Bir Divandan Gazel’de kullanılmış – 1976)bkz. İdil örn.
Diğer birkaç eser: İdil1980, 2. 1978 ve 3. Senfoni1980, 4. Yaylı Dördül1990,Viyola Konçertosu1977

2)      Amodalite (ilk olarak Orkestra Konçertosu – 1976): “Bu eser modal değil anlamına gelmez. Belli bir mod’da, belli bir makamda yazmadım konçertoyu, ama mod düşüncesinden yola çıktım, soyut makam anlayışı içinde çalıştım. Nitekim atonal demek tonsuz demek değildir, tek bir tonalitenin egemenliğinden sıyrılmış olmak demektir”.


 Ek Bağlantılar: http://www.necilkazimakses.com/kitaplar.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder